Bursa Bülbülü

Komedyen, oyuncu, müzisyen kimliğiyle tanıdığımız Ata Demirer senaristliğiyle ve yaptığı filmlerle de adından söz ettiriyor. Kendisi son filmi Bursa Bülbülü ile dijital platform dünyasına adım atmış. Film Disney+’ta görücüye çıktı.

Filmin senaryosu yine Ata Demirer’in kaleminden ve yönetmenliğini yine daha önceki filmlerinden birlikte çalıştığı Hakan Algül üstleniyor. BKM yapımı olan filmin başrolünde Ata Demirer’e Tarık Pabuççuoğlu, Melek Baykal gibi usta oyuncuların yanısıra Özge Özacar, Cem Gelinoğlu, Celil Nalçalan, Toygan Avanoğlu, Berkay Tulumbacı gibi oyuncular eşlik ediyor.

Film 80lerin Bursa’sında geçen bir dönem filmi. Tek hayali kaset çıkarıp ünlü olmak olan ve bu yolda bütün hayatını harcamış Cengiz bir köpeğin peşinden hayatını değiştirecek bir kapıdan içeri girer. Bu kapının arkasında onu bütün hayaline kavuşturacak kişi ile tanışır. Ayrıca evin kızı Arzu’ya ilk görüşte vurulur. Cengiz’in kaset çıkarmak için Almancı abisinden aldığı parayı evin abisi alır ve ötmeyen bir kanaryaya yatırır. Kasetin şarkısını da başkasına kaptırır. Parayı geri kazanabilmek için Arzu ile beraber grup olarak sahnelere çıkmaya başlarlar ve Bursa Bülbülü ismiyle kısa sürede çok başarılı olurlar. Artık İstanbul yolu görünmüştür ve hayalleri gerçek olacaktır. Fakat olaylar tam da istedikleri gibi gitmeyecektir.

Ata Demirer’in kendi hayatından esinlendiğini söyleyerek kurguladığı film daha önceki komedi filmlerinden biraz uzak. Ata Demirer’in müzisyen kimliğini tam anlamıyla konuşturduğu bir film olmuş. Filmde kullanılan şarkılar bizzat kendisi tarafından yazılmış ve Taşkın Sabah ile beraber bestelenmiş. Gerçekten o dönemin ruhunu yansıtan harika şarkılar çıkmış ortaya. Filmde Devekuşu Kabare sahnesinde canlandırdığı Metin Akpınar rolü, o dönemlere damgasını vurmuş açık hava tiyatroları, birbirinden ünlü isimleri ağırlayan meşhur gazino sahneleri, arabesk kültürü ile o dönemin ruhu gerçekten yakalanmış. Bülent Ersoy, Küçük Emrah, Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan tiplemeleri apayrı bir tat vermiş.

Film, senaryosu ve kurgusuyla tam bir eski Türk filmi izliyormuş etkisi bırakıyor. Hatta yer yer Gırgıriye filmiyle benzerlikler gösteriyor gibi. Birkaç komik sahne dışında neredeyse hiç gülmüyorsunuz. Bu nedenle kesinlikle bir komedi filmi değil ama yine de o döneme ait anıları canlandırması ve o günlere olan özlem ile insanı eğlendiren bir film. Filmde bazı gereksiz şeyler fazlaca uzatılmış. Örneğin ötmeyen kanarya konusu film boyunca gündemde ama bir sonuca bağlanamadan film bitiyor. Melek Baykal’ın oynadığı karakterde sürekli Cennet Mahallesi Pembe canlandı gözümde ve bir türlü yeni karaktere adapte olamadım. Yine Tarık Pabuççuoğlu’nun oynadığı karakter de sadece birkaç replik ile çok pasif kalmış. Filmin en komik sahneleri hep Doktor Fatih ile olan sahnelerdi. Cengiz ile Fatih’in eskiden beri rakip oldukları vurgulandı filmde. Açıkçası ben bir iki sahne izlemek isterdim bu ikilinin geçmişte yaşadıkları ile ilgili. Filmin sonunda sanki daha devamı var da burada keselim sonra devamını çekeriz gibi zorlama bir bitiriş gibi olmuş. Olay biraz havada kalmış. Kim bilir belki bu film de Eyvah Eyvah gibi seri olur ve devamı da gelir. Ben Cengiz ve Arzu’nun hikayesinin devamını izlemek isterim.

Senaryo klişe olsa da 80lerin güzelliklerini çok güzel hissettirdiği ve o döneme olan özlemimizi bir kere daha hatırlattığı için , müzikleriyle kulağımızın pasını sildiği için, bu film keyifle izlenir.

Ata Demirer, Cem Gelinoğlu, Özge Özacar