Despero

Despero
 
Eğlenceli ama çok eğlenceli değil, güzel ama çok güzel değil, izlemeye değer ama o kadar da değmez. Sanırım Despero filminden çıktıktan sonra böyle hissediyorsunuz. Çünkü bütün olarak mükemmel bir film değil ama yine de mükemmel bir film.
 
Despero (The Tale of Despereaux) bir farenin yada onun söylemi ile bir centilmenin kahramanlık öyküsünü anlatıyor. Yada tam çevirisi ile Despero'nun masalı diyebiliriz. Ona fare olup olmadığı yada kim olduğu sorulduğunda hafif eğilerek ben bir centilmenim demesi sanırım filmin en güzel yazı.
 
Despero filmi aslında sıçanlar ile farelerin farkını konu alan bir kahramanlık masalı. Ömrü gemilerde özgür olarak güneş ışığı ile geçen bir sıcan öorbaları ile ünlü bir kasabaya gelir ve çorbaların kokusundan kendini alamaz ve yanlışlıkla Kral'ın kardeşinin(Kardeşiydi sanırım tam hatırlamıyorum) ölümüne neden olur ve gemiyi kaçırır. Artık bu kasabanın altında ışık görmeyen sıçanlarla birlikte yaşamaya mahkum olur ve bu ölüm kasabaya mutsuzluk getirir.
 
Kendi ufacık ama kulakları kocaman hayatımda gördüğüm en sevimli fare dünyaya gelir ve onun diğer farelerden tek farkı çok cesur olmasıdır. Okuduğu masallardan etkilenerek kahraman olmak isteyen faremiz sıçanların prensese karşı düzenledikleri komplo ile bir anlamda gerçek olur ve onu kurtarmak için bir maceraya atılır.
 
Despero filminin konusu aslında çok güzel ama onu zayıf kılan bu masalın anlatım biçimi. Bazı sahnelerde sıkılıyorsunuz. Sizi çok fazla güldüren sahnelerin olmamasına rağmen gerçekten eğlenceli bir film. Özellikle Despero'nun sevimliliği sizi bitiriyor. Daha sonraki kahramanlık maceraları gerçekten güzel ama devamlılığı yok.
 
Evet başta dediğim gibi Despero çok eğlenceli yada çok güzel bir film değil ama yine de izlendiğinde zevk veren ve niye izledim ki! diye pişmanlık duymyacağınız bir sinema filmi. İyi Seyirler...

Emma Watson, Dustin Hoffman, Sigourney Weaver

Gary Ross, Chris Viscardi, Will McRobb