Kabuktaki Hayalet filmi ilk olarak 1995 yılında animasyon filmi olarak izleyenler ile buluşmuştu. Yıllar sonra Hollywood Masamune Shirow’un hikayesini yeniden beyazperdeye uyarladı.
Filmin yönetmenliğini daha önce Pamuk Prenses ve Avcı filminin de yönetmenliğini yapan Rupert Sanders yapıyor. Rupert Sanders o zaman filmden daha çok filmin başrol oyuncusu Kristen Stewart ile yaşadığı aşk ile gündeme gelmişti.
Alacakaranlık ile başlayan efsanevi aşk olan Kristen Stewart ile Robert Pattinson’un arasını açması hayranlar arasında büyük ses getirmişti.
Kabuktaki Hayalet filminin başrolünde ise güzel yıldız Scarlett Johansson yer alıyor. Mükemmel oyunculuğunun yanında süper kahraman olarak mükemmel vücudu ile dikkat çekmesi, bu filmde baş rolü almasını da sağladı. Çünkü film boyunca bolca Scarlett Johansson’un vücudu göreceğiz.
Teröristleri durdurmakla görevli bir özel bir timin başında yer alan binbaşı sözde bir çatışmada ağır yaralanır. Ölüm döşeğinde olan binbaşının bedeni tamamen kaybedilir ve yerine insan sayborg karışımı bir beden yapılır. Bu da binbaşının daha özel güçlere sahip olmasını sağlar. Binbaşı yeni bedeni ile insan zihinlerini kontrol etmeyi başaran teröristlerin peşine düşer fakat bununla birlikte bir gerçeği daha öğrenir. Aslında hiçbir zaman ölüm döşeğine gelmemiştir. Hafızası tamamen silinerek bu hale bilerek getirilmiştir. Bunun üzerine Binbaşı gerçekleri öğrenmek için de bir mücadelenin içine girer. Sorun şudur ki zihinleri kontrol eden terörist mi doğruyu söylüyordur yoksa kendisini yaratanlar mı?
Kabuktaki Hayalet izleyenlere bolca aksiyon ve görsel efekt sunuyor. Film konusunda daha çok yine Scarlett Johansson’un sahneleri ile konuşulacak gibi duruyor.