Narnia Günlükleri: Prens Kaspiyan

Serinin ilk filmi bence tam bir hayal kırıklığıydı. Ikincisi çekilirken umarım birinciden ders almışlar adam gibi birşey yapıyorlardır dedim ve fragmanını izleyince de güzel bir sinema filmi yaptıklarını sandım ama Narnia Günlükleri: Prens Kaspiyan filmi benim fragman filmi dediğim tarz da bir film yani fragman dışında pek birşey yok.

Koşarak sinemaya gittim fragmandaki efekleri görünce ve karşımda 2 saatten uzun bir film buldum. Birincisinden pek çok farkı bulunuyor. Birincisi, serinin ilk filmine göre daha bir saçma yapmışlar. Film de bütünlük yok, herşey mucize tarzı biryerlerden birşeyler çıkıyor. Özellikle Aslan'ın ortaya çıkması.

Diğer farkları görsellik ve dediğim gibi bütünlüğün olmaması. Adının neden Prens Kaspiyan koyduklarını pek anlamadım ama film boyu bir bütünlük, izleyiciye hitap eden bir anlam olmadığı için sanırım Krallıktan kaçmak zorunda olan ve borazanı öttürerek çocukların geri gelmesine neden olan o olduğu için adını koymuşlar. Yoksa onun dışında bir icratı pek yok.

Birşeyden daha bahset istiyorum o da film yönetmeninin amatörlüğü. Shrek serisi dışında insanlarla ilk filmi serinin ilk filmiydi ve şimdide bu filmi yönetmiş. Bazı sahnelerdeki amatörlüğü görmek mümkün. Özellikle filmin başında cüceyi nehre atma sahnesinde çocukların ortaya çıkış ve duruş şekillerine bakın, daha sonra mağarada duruşlarına.

Konu olarak Krallıktan kaçmak zorunda kalan Prens Kaspiyan Narnia insanları ile tanışınca korkudan borazanı öttürür ve çok saçma bir yol ile çocuklar geri gelir. Narnia insanlarının varlığını öğrenen Kral da onların tehlikeli olduklarını düşünür ve onlara karşı savaş ilan eder. Sonra bir savaş olur ve kazananı biliyorsunuz. Savaş anını anlatmaya gerek yok. Fragmanda gördüğünüz ağaç adamlar, Aslan'nın kükremesi ve nehirden çıkan su adam misali ki filmin en güzel sahnesi. Onun dışında savaş sahneleri.

Ama benim en hoşuma giden Aslan'ın ortaya çıkış sahnesi. Akıllara durgunluk veren mükemmel bir yaratıcılık. Sırf o sahneyi izlemek için bence sinemaya gidin.

10 üzerinden 6.5 verdim. İyi seyirler...

Açıklama :

Filmi beğenmemem üzerine bir çok yorum geldi ve çoğu küfürlü olduğu için pek azını yayınlayabildim. Fakat birşey daha farketmiş oldum. Ben burda sadece kişisel görüşümü sunuyorum ve insanlar buna bile tahammül edemiyor. Dahası Tahammül edebilmenin yanında o kadar cahil ve o kadar acizlerki burda farklı fikirler ile tartışamıyorlar ve cehaletleri ve acizlikleri nedeni ile sadece küfür edebiliyorlar. Gönül isterdiki yorumları yayınlanan yorumcu arkadaşlar gibi beni yanıltan yorumlar yazsınlar ama onlara bloğumu okudukları için teşekkürlerimi sunarım ve kendi hallerinde bırakmaktan başka çarem olmadığını bildirmek isterim...

Bazı bilgilerde vermek istiyorum. Ben filme 6.5 verirken imdb yani dünyanın en büyük sinema sitesindeki kullanıcılar 7.3 verdiler. Eleştirmenlerin ortalama notu 6-7 arasında oldu. Filmin ilki amerika 300 milyon dolar gişe yaparken ikincisi nedense sadece 140 milyon yaptı. Dünya genelinde ilki 740 milyon yaparken ikincisi sadece 400 milyonda kaldı. Nedenini biraz merak ediyorsanız ve benim yazdıklarıma sadece küfürle cevap verebiliyorsanız gidip biraz sinema eleştirmenlerini okumanızı tavsiye ederim. Neden olarak benim bahsettiğim kopukluklar, anlamsızlıklar ve hikayeden daha çok görselliğe önem vermeleri gösteriliyor...

Ben Barnes(Prince Caspian), Georgie Henley(Lucy Pevensie), Skandar Keynes(Edmund Pevensie), William Moseley(Peter Pevensie), Anna Popplewell(Susan Pevensie), Sergio Castellitto(King Miraz), Peter Dinklage(Trumpkin), Warwick Davis(Nikabrik)

Andrew Adamson, Christopher Markus, Stephen McFeely