Paula Hawkins’in tüm dünyada uzun süre
en çok satan kitaplar listesinde ilk sırada yer alan gerilim türündeki romanı
Trendeki Kız üzerinden çok geçmeden beyazperdeye uyarlandı ve bu kez sinemaseverlerin beğenisini kazanmayı amaçlıyor.
Filmin yönetmenliğini daha önce Duyguların Rengi filmi ile büyük başarı yakalayan Tate Taylor yapıyor. Filmin senaryosunu ise Erin Wilson uyarladı. Filmin başrolünde son zamanlarda adından oldukça fazla söz ettiren Emily Blunt var. Ona filmde Rebecca Ferguson, Justin Theroux, Luke Evans ve Lisa Kudrow eşlik ediyor.
Trendeki Kız filminin ana karakteri olan Rachel hayatta her şeyini kaybetmiş fakat bunu kabullenmekte zorlanmış alkolik biridir. Eski kocasının onu terk ettiğini bir türlü kabullenemez ve sürekli onu rahatsız eder. İşten kovulduğunu ev arkadaşına söyleyemez ve bu yüzden her sabah trene binip işe gidiyormuş gibi yapar. En büyük tutkusu ise tren ile yolculuk yaparken kendisine ve eski eşine benzettiği mutlu bir çifti izlemektir. Fakat bir gün kadının kaybolduğu haberini alır ve olaya dahil olmak için elinden geleni yapar. Fakat olayların içine girdikçe aslında başından beri orada olduğunu öğrenir. Alkolik kimliği ve sürekli kocasını rahatsız etmesi, dahası o gece alkolik olarak orada yer alması ve hiç bir şey hatırlamaması, daha önce de gördüklerini paylaşması ile bir anda şüpheli hale gelmeye başlar. Kendini kurtarmaya çalışınca da acı gerçek ile yüzleşir.
Trendeki Kız filmini hikayesi yavaş başlayıp git gide hızlanan bir yapıya sahip. Olaylar git gide daha karmaşık hale geliyor ve kadının kaybolma nedenini sorgularken siz de filmin ana karakteri gibi olayların içine daha da batıyorsunuz. Hikayenin sonu ise oldukça çarpıcı.